Leman Sevda Darıcıoğlu: Atölye

27 Ekim 2018 (Cumartesi) 12:00 / 28 Ekim 2018 (Pazar) 17:00

NE KADAR DERİN O KADAR GERÇEK ; NE KADAR GERÇEK O KADAR DERİNDE

LEMAN SEVDA DARICIOĞLU

27-28 EKİM 2018 / 12.00 – 18.00

Başlangıçta kısa bir girişin ardından sessiz geçecek atölyede katılımcıların kendi gerçeklerini ve derinlerini araştırması hedeflenmektedir. Yavaş ve nazik bir sınır keşfine bir davet olan bu iki günde mekana ve kendine yönelik daha hafif farkındalık egzersizleriyle başlayarak gitgide derinleşilecek, kişiyi anda mevcudiyete çağıran bedensel ve zihinsel sınır egzersizleri yapılacaktır.

İlk edeceğimiz birkaç kelimeden sonra kapanış çemberine kadar susacağımız bu iki gün kapanış çemberine kadar istenirse tam bir sessizlik içinde [ilk günün çıkışında da konuşmayarak] geçirilebilir. Sessizlik kişinin kendi bedeninin içine bir farkındalık geliştirmeye çalıştığı günlerde kimi kişiler için destekleyicidir.

Lütfen aşağıdaki satırları dikkatlice okuyunuz.

HAZIRLIK
Atölyeye bedeni ve zihni hazırlamak için, atölyeden 3 gün önceden itibaren atölye sonuna kadar:
- Kahve, siyah çay, alkol, uyuşturucu madde ve sigara kullanılmaması ve hafif, vegan yiyeceklerle beslenilmesi
- Gündelik hayatın yavaşlatılması ve yapılanlara yönelik farkındalık geliştirilmesi
- Sosyal medya, medya, internet, televizyon, cep telefonu vb. kullanılmaması
Tüm bunları yapma/yapmamayı bir savaş haline getirmeden, zorlanma, yapamama vb. duygular ve olanlar karşısında nötr, yargılamayan ve suçlamayan bir gözlemci konumunda durmaya çalışmak bedeni ve zihni açılmaya davet edeceğimiz bu iki günü olumlu etkileyeceği için tavsiye edilir.

ATÖLYE

Kendimizle bağlantıya geçeceğimiz ve bedenimizin sınırlarını araştıracağımız bu zaman diliminde bedeni sindirim, kendini temizlemeye çalışmak gibi şeylerle fazla yormamak ve kapasitemizi düşürmemek adına iki gün boyunca ağır bir gıdanın yenmemesi, vegan ve hafif beslenilmesi ve alkol, uyuşturucu kullanılmaması önemlidir.

Atölye katılımcıları isterlerse bu iki günü bedeni sindirimle hiç uğraştırmamak ve fiziksel olarak da temizlemek adına su orucunda: hiçbir şey yemeden sadece su ve (şekersiz) bitki çayı içerek geçirebilir. Yemek yenilmesini gerektiren ilaçlar kullanan katılımcılar su orucu tutmak istedikleri takdirde ilaçları öncesinde bir muz, 6-8 saat suda bekleterek canlandırılmış çiğ badem vb. yiyerek ilaçlarını alabilir. Oruç sırasında bedene yeterli su vermek çok önemlidir.
Atölye boyunca katılımcılar için mekanda ceviz, çiğ fındık, badem, taze meyve gibi atıştırmalıklar ve su ve bitki çayları olacaktır.
Atölyeye geç kalınmaması ve katılımın iki gün boyunca sürmesi grup dinamiği adına herkesten rica olunur.

Katılımcıların atölyeye yanlarında bir defter ve bir kalem ile gelmeleri ve rahat kıyafetler giymeleri rica edilir.

Atölye boyunca katılımcıların kendilerini daha rahat hissetmeleri adına hiçbir şekilde kayıt yapılmayacaktır.

Her iki gün de atölyeye başlamadan önce cep telefonlarını ve saatler toplanacaktır.

Gün içerisinde saatli bir ilaç kullanan katılımcılar yanlarında ilaçlarını getirdikleri takdirde saatine uygun şekilde onlara ilaçları verilebilir.
Atölyenin ilk gününün ardından akşamı sosyal medya, telefon, internet kullanılmadan, kitap, gazete vb. okunmadan, televizyon izlenmeden dinlenerek ve erken bir saatte yatarak geçirmek tavsiye edilir.

Katılımcıların ikinci günün sabahına kısa bir spor ve esneme egzersizleriyle başlamaları desteklenir.

Önemli: Su orucu tutan katılımcıların spor yapmak yerine yalnızca esneme egzersizleri yapmaları tavsiye edilir.

İkinci gün atölye sonunda hep beraber vegan bir yemek yenecektir.

Not: Atölyeye şehir dışından katılmak isteyenler konaklama ile ilgili ayrıntılar için bizimle iletişime geçebilir.

///

Leman Sevda Darıcıoğlu

İstanbul merkezli performans sanatçısı, üretim sürecini kendi üzerinde performatif bir araştırma olarak görüyor ve işlerini, kendi limitlerini ve kendiliğini dönüştürme aracı olarak kullanıyor.
An’ın ve temasın gücüne inanarak, bedeni “açılacak bir kaynak”, duygular, korkular ve sınırlar üzerine bir laboratuvar- ve karşılaşmaların yoğunluk alanı olarak ele alıyor.

Sanatçı olarak kendini tanımlaması gerektiğinde queer sanatçı tanımını tercih eden Darıcıoğlu, queeri sadece heteroseksüelliğin ve ikili cinsiyetin dışı olarak değil, normativitenin ötesinde bir alan olarak görüyor.

Queer sanatçı, 2008 yılından beri Sel Yayınları tarafından yayımlanan Queer Düş’ün serisinin editörlerinden biri, aynı seride derlediği “Queer Temaşa” adlı bir kitabı bulunuyor ve çevirmenliğe devam ediyor.